6 Mayıs 2015 Çarşamba

1G, 2G, 3G, 4G ve sonrası

Mobil telefonlar insanların hayatına 2. Dünya Savaşından sonra girmiştir, 1G (first generation) olarak anılan bu dönemde kablosuz telekomünikasyon teknolojilerinden bahsedilmektedir. Bundan önce 0G (zero generation) olarak anılan dönemde ise telefon radyo teknolojisi yoluyla sadece arabalarda kullanılan ve mobil olarak kullanılamayan bir teknolojidir.
 
1G - Kablosuz iletişimin ilk jenerasyonu
 
1980'lerde bazı kablosuz standartlar geliştirildi ve böylece 1G dönemi başlamış oldu (Rayan ve Krishna, 2014). 1G aslında mobil cihazlar için analog sinyaller kullanılarak üretilen bir kablosuz ağ dönemi olarak tanımlanabilir. Mobil cihazlar bu dönemde sadece sesli aramalar için basit bir şekilde tasarlandı. Sesli aramalar 160mhz veya daha fazla bir frekansta modüle edilerek radyo antenleri vasıtası ile iletildi. Kullanılan teknik FDMA (Frequency Division Multiple Access)'dı. Ancak bu teknoloji o dönemde büyük bir başarı olarak görülmüştür. O dönemde bazı cep telefonlarından modeme çıkış yapıldı fakat cep telefonu ile kurulan analog iletişim sonucu oluşan gürültünün (noise) fazlalığı telefonun işlevselliği geride bırakmıştır.
 
 

2G - Geliştirilmiş iletişim ağı önerileri ve ikinci jenerasyon
 
2G hizmetleri 1990'ların başında görülmeye başladı. Bu dönem dijital sinyallerin kullanıldığı kablosuz telefon teknolojilerinin hayatımıza girdiği dönem olarak bilinir (Rayan ve Krishna, 2014) ve bu dönemle mobil cihazlarda yeni bir çağ başlamış oldu. Ses kalitesi geliştirildi, güvenlik önlemleri ve kullanılabilir kapasite arttırıldı. Bir çok ağ, oyunlara ilgiyi arttıran metin mesajlarını desteklemeye başladı. 1990'ların ortalarına gelindiğinde veri transfer hızı artarak (14.4kbps seviyelerinde) neredeyse sabit telefon hatları ile kullanılan modemlerin hızına yetişti.
 
Bu dönemde cep telefonu ağları GSM (Global System for Mobile Communication) standardını ticari anlamda da kullanmaya başladı. Bu standart, Finlandiya'da bulunan Radiolinja adındaki bir firma tarafından sağlandı. GSM hizmeti telefon operatörleri arasında uluslararası dolaşımı (roaming) sağladı. 2G teknolojileri, kullanılan çoklayıcı (multiplexing) tipine göre CDMA (Code Division Multiple Access) tabanlı ve TDMA (Time Division Multiple Access) tabanlı standartlar olarak ikiye ayrılmıştır. Bu dönemde aynı zamanda dijital verileri çoklamak (bir hattan birden fazla sinyal gönderme) ve sıkıştırmak için CODEC (Compression, Decompression) algoritmaları kullanıldı . Dijital kodlama sayesinde ses kalitesi yükseldi ve belirli bir hat üzerindeki gürültü en aza indirgendi (Rayan ve Krishna, 2014).
 
2.5G ile GPRS (General Packet Radio Service) teknolojisi başladı ve bu adım cep telefonu teknolojisi için çok değerli bir adımdır. Bu dönem devre anahtarlamalı sistemlere ek olarak paket anahtarlamalı sistemlerin kullanıldığı bir dönemdir. Ancak bu dönemde kullanılmaya başlayan GPRS terimi, gayri resmi bir terimdir ve sadece pazarlama amaçlı icat edilmiştir oysa 2G, 3G gibi terimler ITU (International Telecommunication) tarafından resmi olarak tanımlanmıştır (Rayan ve Krishna, 2014).
 
GPRS, 56kbps-115kbps hızlarında verileri aktarabilmektedir ve  MMS (Multimedia Messaging Service), WAP (Wireless Application Protocol) erişim servisi, www (World Wide Web), e-mail gibi internet iletişim servisleri için kullanılmaktadır (Rayan ve Krishna, 2014). Bu teknoloji ihtiyaç duyduğumuz her yerde her an ulaşabileceğimiz veri hizmetlerine olanak tanıdı. Bu dönem internete çevirmeli ağ ile bağlanmamızı sağlayan CSD (Circuit Switched Data) hizmetleri açısından büyük bir değişimdi. GPRS, sorunsuz bir şekilde süper bir hızla internete bağlanmamızı sağladı ve bu hız CSD de dahil oluşturulan diğer ağ hızlarından daha fazlaydı. Operatörler ücretleri dakika üzerinden değil veri indirme miktarı üzerinden almaya başladı.
 
2.75G, EDGE (Enhanced Data rates for GSM Evaluation)/EGPRS(Enhanced GPRS) teknolojisini kullanır. Bu teknoloji veri transfer hızını 236.8kbps'lara çıkarmaktadır. Bu teknoloji şu anda dünyada en çok kullanılan mobil teknolojisidir. EDGE teknolojisi GPRS teknolojisine sahip herhangi bir ağda kullanılabilir, bunun dışında kullanımı için herhangi ek bir yazılım ya da donanım gerektirmez ve daha net ve daha hızlı veri iletimine olanak tanır. Hem devre anahtarlamalı hem de paket anahtarlamalı verileri taşıyabilir. Bu teknoloji N97, blackberry ve N95 mobil cihazlarda kullanılmaktadır. Bu teknoloji GPRS ile karşılaştırıldığında, GPRS'in 6 saniye ilettiği veriyi EDGE 2 saniyede iletmektedir (Rayan ve Krishna, 2014).

Bu dönem teknoloji için büyük bir adımdı ve teknolojik anlamda etkili akıllı telefonların  artması ile daha da güçlendi. Ancak teknoloji hala 3G denemeyecek kadar yavaştı, 3G demek için 2mbps hız ve 385kbps mobil hızı gerekiyordu ve GPRS teknolojisi bu hızı kaldıramazdı.

3G - Kablosuz teknolojide üçüncü jenerasyon
 
Görüldüğü gibi 2G ağlardan 3G ağlara doğrudan bir geçiş olmamıştır. Çünkü yeni ağın tamamını destekleyen frekanslara ihtiyaç duyuldu ve 2G ağlar farklı frekanslarda ve spektrumlarda işletiliyordu. Bu durum aynı zamanda dünyaya yeni spektrumlar satmaya çalışanlara büyük dolandırıcılık imkanı tanıyordu. 3G'nin en önemli özelliği, büyük miktardaki verileri desteklemek için büyük miktarda kapasitesi ve geniş bant yeteneklerinin olması ve müşterilerine bunu daha düşük ücretlerle sunmasıdır.
 
3G, mobil ortamlarda ve geniş alan ağlarda videolu konuşmalar, sesli konuşmalar, geniş bant kablosuz veriler, yüksek hızlı web kullanımının yanı sıra IPTV desteği de sunmaktadır. Diğer yandan uplink (uyduya çıkış hattı) üzerinde 5.8mbps'den fazla, downlink (uydudan iniş hattı) üzerinde 14.4mbps'den fazla HSPA (High-Speed Packet Access) veri aktarım yeteneğine sahiptir. HSPA, mobil telefon operatörlerinin birleşimi ve mevcut UMTS (Universal Mobile Telecommunications System) protokollerinin performanslarını arttırır. 3G teknolojisi, IEEE 802.11 (bilinen adıyla WLAN veya Wi-fi gibi teknolojilerin kullandığı ağ standartı) ağlarından farklı olarak geniş alan cep telefonu ağlarında yüksek hızlı internet erişimini ve video konferans hizmetlerini zaman içinde geliştirmiştir (Rayan ve Krishna, 2014).
 
Bir 3G bağlantısı 400kpbs'dan daha fazla internet hızını destekler. Böylece gerçek zamanlı konferanslara, daha hızlı video, müzik ve daha fazlasını indirmeye  olanak sağlar.  E-postalarınıza ulaşmak, güçlü oyunlar oynamak, büyük miktarda finansal işlemler yapmak artık parmaklarınızın ucundadır. Eski hızdaki veri hizmetlerini unutarak 3G ile akıllı telefonlara artık bir başka şekilde bakar olduk. Böylece akıllı telefonların donanımları, muazzam 3G hızlarını desteklemek için daha fazla geliştirildi.
 
4G - Dördüncü jenerasyonda daha fazlası var
 
4G, 3G'den on kat daha hızlıdır. her bir saniyede 10 megabit veri iletebilir. Ancak 4G halen tüm ülkelerde tüm servis sağlayıcılar tarafından kullanılamamaktadır ve bu ileriye yönelik düşünülen bir adımdır.
 
Eğer sürekli YouTube videoları indiriyorsanız,  yürürken ya da seyahat ederken film izliyorsanız veya gün boyunca çok sayıda uygulama (apps) alıyorsanız, 4G hayatınızı kolaylaştıracaktır. Ancak henüz 4G'yi herkes elde edemedi ve akıllı telefonlar halen 4G'nin çalışma verimini arttırmaya çalışıyor.

Foto kaynak: http://www.oopsmobile.net/evolution-of-the-g/

ve nereye gidiyoruz?
 
Veri indirmeler her geçen yıl artıyor ve 2014 yılı için bu rakam 1.000.000.000 GB'ı aşabilir ve bu büyük bir veri. Akıllı telefonlar giderek genişleyen donanım kapasitelerine rağmen bu büyümeyi kaldıramazsa bu hiç sürpriz olmaz. Yakın gelecekte akıllı telefonlara 5G gelecek ve o biraz daha görkemli geleceği izlemeye devam ediyoruz.
 

Kaynak:
Rayan, N. L., & Krishna, C. (2014). A Survey on Mobile Wireless Networks. International Journal of Scientific& Engineering Research, ISSN, 2229-5518.

Knowing All Your G’s – What is 2G, 3G, 4G and So On http://www.indianic.com/blog/mobile/knowing-all-your-gs-what-is-2g-3g-4g-and-so-on.html Ziyaret Tarihi:27.03.2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder